Hipnoz ve Depresyon - C.S. Cengiz Soykök

Hipnoz ve Depresyon



Depresyon dünya çapında tüm toplumlarda insanları etkiler ve küresel hastalık yükünün
önemli bir bölümünü oluşturur.  Bugün, depresyonun 350 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilmektedir. 17 ülkede yapılan Dünya Ruh Sağlığı Araştırması`na göre yaklaşık 20 kişiden biri önceki yıl bir depresyon atağı yaşadığını belirtmiştir. 

Depresif bozukluklar genellikle genç yaşta başlar, günlük yaşamı etkiler ve sıklıkla tekrarlar. Bu nedenlerle, depresyon disabilite nedeniyle kaybedilen yıllar bakımından dünyada disabilitenin önde gelen nedenidir. Depresyon ve diğer ruh sağlığı hastalıklarının önlenmesi talebi küresel olarak artmaktadır.

Depresyon belirtileri;

• Mutsuzluk, hüzün, keder, ağlama,
• Zevk almama, ilgisizlik ve isteksizlik,
• Değersizlik duyguları, suçluluk düşünceleri,
hastalığı kendisine bir ceza gibi algılama, başarısızlık ve çaresizlik düşünceleri,
• Tekrarlayıcı ölüm, intihar düşünceleri,
• Dikkatini toplayamama, kararsızlık, dalgınlık,
• Psikomotor yavaşlama ya da ajitasyon,
• Uyku sorunları, uykuya dalamama, sık, erken,
dinlenmemiş uyanma, fazla uyuma,
• İştah sorunları, iştahsızlık, kilo kaybı, aşırı yeme,
• Güçsüzlük, yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı,


Kognitif Davranışçı Tedavi


Kognitif davranışçı tedavi halen depresyon için en yaygın olarak araştırılan psikososyal tedavi
yöntemidir. Seksenden fazla kontrollü çalışmalar hipnozun, ciddi depresyonlu hastalarda akut
belirtilerin azaltılmasında sürekli olarak etkili olduğu farmakolojik tedaviler ile
karşılaştırılabilir etkileri olduğunu göstermiştir.
Kognitif davranışçı tedavinin depresyonda nüks oranını azalttığı ve ilk dönem depresyon
episodlarının başlangıcını engellediği ya da risk altındaki kişilerde belirtilerin ortaya
çıkmasını önlediği gösterilmiştir.

Hipnoz ve Depresyon


Kognitif davranışçi tedavinin hipnoterapi bileşeni depresyonda psikolojik tedaviyi
kolaylaştıran ve nüksleri önleyen bir yaklaşım olarak sunulmaktadır.

Hipnoterapi seansları genellikle;

(a) gevşeme cevabının indüksiyonu,
(b) somatosensöriyel değişikliklerin oluşması,
(c) zihin gücünün gösterilmesi, 
(d) farkındalığın genişletilmesi,
(e) ego güçlendirme,
(f) bilinçsiz psikolojik süreçlere erişme ve yeniden yapılandırma,
(g) kendi kendini hipnozun öğretilmesi,
(h) modifiye yanıtlar için hipnoz sonrası telkinler sunulması
üzerine odaklanmaktadır.

Depresyon için hipnoz, altta yatan nedeni bulmada ve bireylerin daha etkili başa çıkma
davranışları geliştirmesine yardım eden bir çözüm olabilir. Aynı zamanda insanların mutlu bir
ruh haline ulaşmasına ve genellikle depresyona eşlik eden karamsar ve olumsuz düşüncelerin
azaltılmasına yardımcı olabilir. Depresyon için hipnoterapide genellikle depresif bireyin
bilinçsiz süreçlerinde olumlu değişiklikler meydana getirmek için telkin ve imgeleme bir
arada kullanır. Bu bozukluk için hipnoz tedavisi alan kişiler genellikle yeni bir özgürlük
duygusu ve düşünceleri, ruh halleri ve genel olarak yaşamları üzerinde daha büyük bir kontrol
yaşamaktadır.
Anksiyete genellikle depresyon ile el ele gider ve hipnoz endişeli duygu ve düşüncelerini
hafifletmek için oldukça yararlı olabilir. Acı düşünceler ve suçluluk, değersizlik, çaresizlik ve
umutsuzluk duyguları kısır döngüsü içinde takılıp kalmak yerine, hipnoz güçlü kendi kendine
telkinleri kullanarak daha olumlu bir bakış açısı geliştirmek için kişiye yardımcı olabilir. Bu
süreçte bireyler daha önceleri umutsuz hissettiği zor durumlara daha etkili bir şekilde yanıt
vermeyi öğrenir.
Tüm depresyonlar travmatik ya da acı verici bir olay tarafından tetiklenmemekle birlikte,
hipnoz eğer endikasyon varsa bireylerin acı verici olaylara yeni yanıtları öğrenmesine
yardımcı olacak yararlı bir teknik olabilir. Ayrıca bireyin, depresif duyguduruma katkıda
bulunan ve henüz bastırılmış olan üzücü anılara ulaşması konusunda yardımcı olabilir.
Hipnoz bu anıları bilinç farkındalığına getirir ve bireyin olayla ilgili acı veren veya üzücü
duyguları terketmesine yardımcı olabilir. Bireyi güçlendiren sağlıklı ve daha olumlu ilişkiler,
bireyi depresif halde duranlar yerine öğrenilebilir ve yer değiştirilebilir. Gelecekte bireyler,
benzer olaylara karşı daha az hassas olacak ve daha olumlu cevaplar gösterebilmeleri
mümkün olacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

İletişim

Tüm Sorularınız için mesaj bırakınız.

İsim*


Mesajınız*


Sadece sor, sana yardım etmek için buradayız.

Sizin için uygun olup olmadığımızdan emin değil misin? veya hizmetlerimiz hakkında sorularınız mı var?

  • info@cengizsoykok.com
  • www.cengizsoykok.com

Pages