[full_width]
Bir önceki yazımda da bahsettiğim iş ve bireysel yaşantı da dijital dikkat dağınıklığını örneklemeye devam edersek, Telefonunuzu ders,
iş veya sosyal ortamlar sırasında sık sık kontrol ediyor musunuz? Sınıfa
evden çevrimiçi olarak katıldığınızda, bildirimler veya bunları kontrol etme
dürtüsü sizi rahatsız ediyor veya dikkatiniz dağılıyor mu? Birkaç dakikada
bir mesajlaşmak, sosyal medyanızı kontrol etmek veya bir YouTube videosu
izlemek için çalışmayı bırakıyor musunuz? Eğer bu sensen, yalnız
olmadığını bil. Dijital dikkat dağıtıcı şeyler kesinlikle nadir olmasa da,
çalışma alışkanlıklarınıza zarar verebilir, konsantrasyonunuzu bozabilir ve
okuma veya çalışma alışkanlıklarınızı etkisiz hale getirebilir.
İyi haber şu ki,
olumsuz teknoloji alışkanlıklarını kırmanıza ve çalışmalarınıza yeniden
odaklanmanıza yardımcı olabilecek teknikler var.
Ateşe Ateşle Karşılık Vermek
Teknoloji hayatımızda ne kadar talep kâr bir durum oluşturursa oluştursun
dijital araçların yaşamımızı kolaylaştırmaya yönelik olduğu gerçeğini
unutuyoruz. Ve doğru kullanılırlarsa gerçekten de kolaylaştırıyorlar.
İnsanların teknolojiyi kullanma biçimleriyle ilgili 20 yılı aşan araştırmalarım
sonucunda sadece ateşe ateşle karşılık vermenin mümkün olduğunu görmedim, buna
mecbur olduğumuz da anladım.
“Kapatmak”, teknoloji çağında savunulabilir bir çözüm değildir. Yapmamız
gereken bu kadar iş, iletişim ve sosyalleşme ihtiyacı varken ve bunlar ekranlar
üzerinden gerçekleştirilirken çok azımızın çalışma zamanının önemli bir
kısmında (ve hatta akşamları ve hafta sonları) çevrimdışı kalma lüksüne sahip
olabiliriz. Tata Communications
tarafından yakın zamanda yapılan bir ankete göre ABD, Avrupa ve Asya’daki
insanlar günde ortalama 5 saatlerini internette geçiriyor ve yüzde 64’ü
erişimlerinin olmadığı zamanlarda kaygı
hissediyor.
Marka ve pazarlama ajansı Element Three’nin kurucusu ve başkanı Tiffany
Sauder, gelişen bir iş alanındaki bir yönetici için sürekli bağlantıda olmanın
nasıl bir sıkıntı oluşabileceğini çok yakından biliyor. 2011 yılında çok
başarılı işler yapan ve çok büyük bir müşterisi ile sözleşme yenileyen Sauder,
şirketi ve kendisi için güçlü bir kimlik yaratmaya hazırdı. Twitter’ı
kullanmaya başlaması gerektiğini biliyordu ancak günlük aktivitelerden
kaynaklanan mesajlardan başını kaldıramayan biri için sosyal medyada varlık
göstermenin büyük bir iş olduğunun da farkındaydı. “E-posta kâbustu. Sanki
kendim için değil gelen kutum için çalışıyordum” diyor.
Tiffany’nin sorunu teknoloji değil onu kullanma biçimiydi. Gözlemlediğim
birçok yönetici gibi Tiffany de çevrimiçi iletişimi odaklı ve verimli kılacak
araçlardan yararlanmaktan uzaktı.
Atılması gereken ilk adım “başa çıkarım” efsanesinin yanlış olduğunu kabullenmektir yani tüm e-postaları inceleyeceğinize, medyadaki tüm önemli haberleri okuyacağınıza, sosyal ekosisteminizdeki herkesin paylaşımlarına yorum yazacağınıza ve tüm bunları hatasız biçimde yapabileceğinize inanmayın. Amacınız size gelen bilgileri düzenlemek, sınırlandırmak ve önemli olanları okuma, cevaplama ve paylaşma işini hızlandırmak olmalı.
Örneğin az sayıda e-posta anında ilgi göstermeyi gerektirir ve bazı
haberlerin sizin işinizle alakası olmayabilir. Gelen kutunuza nelerin
düşeceğini sınırlamak zorlu bir işlem olabilir, tavsiye verdiğim birçok kişi
bir şeyleri kaçıracağından korkuyordu. Ancak bir kez gereksiz iletişimi filtre
etmeye başladıklarından müşterilerle ve çalışma arkadaşlarıyla çok daha etkili
iletişim kurabildiklerini, kendi alanlarıyla ilgili bilgi sahibi
olabildiklerini, sosyal profillerini oluşturabildiklerini ve bunları en az
zaman harcayarak yapabildiklerini gördüler.
E-posta en büyük dikkat dağıtıcılardan biri olabilir. Eğer postalarınıza
yanıt verme konusunda çok istekliyseniz ve mesaj yazmaktan dinlenmeye vakit
bulamıyorsanız, işin en azından bir kısmını otomatize etmenin büyük faydaları
olacaktır. Outlook, Gmail ve diğer belli başlı e-posta araçları sadece en
önemli mesajların size ulaşmasını sağlayan kural ve filtre özelliklerine
sahiptir. Daha az öneme sahip mesajları otomatik olarak ilgili klasörlere
yönlendirebilir ve sonra inceleyebilirsiniz.
Anında görmenize gerek olmayan e-posta mesajları arasında bültenler,
faturalar, şirket içi bilgilendirmeler, sosyal medya uyarıları, sizin CC’de
olduğunuz mesajlar ve hatta toplantı talepleri bile (eğer doğrudan takviminize
geliyor ve orada da incelenebiliyorsa) olabilir. Bu mesajların yok olmadığını,
uygun zamanda okunmayı beklediklerini unutmayın. İçeriğine bağlı olarak, her
gün veya hafta bir kez 1 saatinizi bu iş için ayırın.
E-postalarınızı filtrelemek, gelen kutunuza düşen mesajları özelliklerine
göre ayırma ve incelemeyi daha hızlı ve kolay kılar. Eğer önemli bir şeyin
aradan kaçabileceğinden endişe ediyorsanız mesajlarınızın tamamını gözden
geçirmek için her zaman bir şansınız var. (Gmail’de All Mail’i seçin veya
aramada a harfini arattırın.)
Haber tüketimine baktığımızda otomasyonun yine benzer bir avantaj
oluşturacağını görüyoruz. Birçoğumuz geniş bir haber kaynağı ağını, fikir
önderlerini ve iletişimleri izliyoruz ancak işinize çok yaramayan haberler veya
sosyal paylaşımlarla uğraşmak durumunda kalıyorsanız çok büyük zaman kaybı
yaşıyorsunuz demektir. Bunun yerine, feedly,(feedly’yi tavsiye ederim çünkü hem
bilgisayarda hem de mobil cihazlarda çalışıyor) Flipboard veya Reeder
gibi bir haber okuma aracı kullanarak size gelen haberlerin en doğru biçimde
organize edilmesini sağlayabilirsiniz. Favori haber kaynaklarınızı, blogları ve
konu başlıklarını izleyebilir veya bunlara abone olabilirsiniz ve tüm bunları
tek bir noktadan yönetebilirsiniz. Ardından net zamanlar belirleyin -günde bir
kez hatta haftada birkaç kez- ve onları okuyun.
Eğer size ulaşmasını istediğimiz haberler konusunda çok netseniz bu
yaklaşımdan en büyük faydayı elde edersiniz. Örneğin özel bir makale akışı
sağlamak için değişik anahtar kelimeler, hashtagler ve (AND veya OR gibi) özel
kalıplar kullanmayı deneyin ve sonuçlarınızı bir veya birkaç RSS bağlantısında
toplayın. Her arama hizmeti RSS uygulaması sunmayabilir ve bazılarını bulmak
oldukça zordur ancak bir kez oluşturduğunuz bağlantılar için URL’ler elinizde
toplanınca onları uygulamanıza yapıştırma şansı kazanırsınız.
Her şeyi okumak zorunda olmadığınızı unutmayın. Kendi alanınızla ilgili
önemli hikâyeler ve içgörüler peşindesiniz ve buna ilaveten üzerinde
düşünebileceğiniz veya paylaşabileceğiniz yeni bir şey sunacak bazı bilgilere
gerekesiminiz var.
Dijital üretiminiz ne durumda? Beğenme, favorilere ekleme ve twit atma
profesyonel kimliğinizin pekiştirilmesine yardımcı olabilir ve yeni ilişkilerin
kıvılcımını yakabilir ancak çevrimiçi varlığınızı sürdürmek fazlasıyla zaman
alan bir iştir. Bu nedenle aşırı yoğun yöneticilere, en azından işlerinin bir
kısmını otomatize etmeyi öneririm.
Kolay yollardan biri kurduğunuz haber izleme uygulamasıdır. Bu
uygulamaların çoğu bir tıklama ile Twitter, LinkedIn ve Facebook’ta yayınlama imkânı
sunar. Ancak Hootsuite, Buffer veya Social Inbox gibi bir araç kullanmak daha
etkili sonuç verir. Bu uygulamaların tümü, tek bir noktadan birden fazla ağa
erişme ve paylaşımları önden planlama şansı tanır. Bir kez bu tür bir sistem
kurduğunuzda bir haftaya yayılacak güncellemeleri bir saatten az bir zamanda
oluşturabilirsiniz. Haber izleme uygulamanız üzerinden haberleri okurken
dikkatinizi çekenleri yayınlanacaklar sırasına koyun ve isterseniz yorum da
ekleyin. Bu doğal, düşük çaba gerektiren okuma işlemi en son paylaşılan
bağlantılara bakacak zamanınız olmadığında bile sosyal medyada günlük bazda iyi
bir varlık göstermenize yardımcı olacaktır.
Bugünlerde Tiffany, otomasyonun meyvelerini topluyor. Pazarlama bültenleri
ve sosyal medya uyarıları ile önemli postaları ayrıştırmak için Gmail
filtreleri kullanıyor, böylece gün içinde e-postasını kontrol ettiğinde en
önemli mesajlara odaklanabiliyor. Haftada birkaç kez zaman ayırarak
diğerleriyle de ilgileniyor ve Social Inbox’ı kullanarak sektörel bültenlerde
ilginç bulduğu bilgileri sosyal medyada paylaşıyor. Artık gelen kutusu için
çalışmıyor kazandığı zamanı kendine harcıyor ve Elemet Three yeni başarılara
imza atıyor.
Otomasyon dijital dünyanın sebep olduğu dikkat dağınıklığını tamamen yok
edemez ancak onunla savaşmanıza yardımcı olabilir. E-posta filtreleri,
okuyucular, paylaşım düzenleyiciler ve diğer araçlar dikkatiniz neyin
çekeceğini belirlemede önemli ölçüde yardımcı olabilir. Böylelikle daha az
sıkıntı hissedersiniz ve işte veya evde, çevrimiçi veya çevrimdışı olsun sizin
için önemli görevlere daha fazla odaklanabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder